FLORASAN LAMBA VE TASARRUFLU LAMBANIN ZARARLARI
Floresan Lambalar ve Tasarruflu Ampuller Zararlı mı?
Tasarruflu Lambaların Zararları!
- Evinizde veya iş yerinizde tasarruflu ampul veya floresan lamba mı kullanıyorsunuz?
- Ailece keyifle oturduğunuz oturma odanızda, çocuğunuzun odasında, bebeğinizin başucunda tasarruflu ampul mu yanıyor?
- Ya masanızda? Başınıza 30-40 cm uzaklıkta duran masa lambanızın içinde de bir tasarruflu ampul mü var?
- Gıda ürünlerini satın aldığınız markette, tavanlarda floresan mı kullanılıyor? Dış kimyasal etkilere en açık olan et ve süt ürünlerinin sergilendiği raflarda ete, süte ve peynire 20 cm mesafede yanan floresan lamba mı var?

Bu sorulara cevabınız “evet” ise, bu yazıyı okumanızı tavsiye ederiz…
Elektrik tasarrufu sağlamaları sebebiyle son yıllarda kullanımı giderek yaygınlaşan floresan lambalar ve tasarruflu ampuller, sağladıkları elektrik tasarrufu yanında insan ve gıda sağlığı için ciddi tehlike arzediyor.
Bu tehlikenin ana kaynağı, floresan lambalarda ve tasarruflu ampullerde bulunan civa buharı ve yaydıkları elektromanyetik radyasyondur.
Bunlarla birlikte, en sık görülen bir başka etki de, insan gözünün algılayamadığı ve saniyede 100 kez tekrarlanan ışık titreşimlerinin yol açtığı göz bozuklukları, baş ağrıları ve konsantrasyon eksikliğidir ..
Frekansı 50 Hz olan şebekelerde, floresan lambalardaki lamba akımı saniyede 100 defa sıfırdan geçer. Yani lamba 100 defa yanar ve söner. “Fliker olayı” adı verilen bu yanma ve sönme hadisesi gözü yorar. Ayrıca bu titremeler, stroboskopik olaylara (hareket ve hız yanılmalarına) sebep olurlar. Böylece birçok iş kazası meydana gelir. Stroboskopik olayların önüne geçmek üzere trifaze sistemle beslenen tesislerde, bilhassa dönen makinelerin bulunduğu atölye, fabrika laboratuar vb. yerlerin aydınlatılmasında kullanılan fluoresan lambaların ayrı ayrı fazlardan beslenmesi cihetine gidilir.
Floresan lambalarda, elektrik düğmesine basıldığında, transformerden geçen elektrik, tüpün bir ucundaki elektrottan diğerine bir ark oluşturur. Bu arkın enerjisi tüpün içindeki civayı buharlaştırır. Bu buhar elektrik yüklenerek gözle görülmeyen ultraviyole ışınları saçmaya başlar. Bu ışınlar da tüpün iç yüzeyine kaplanmış olan fosfor tozlarına çarparak görülen parlak ışığı oluşturur. Tasarruflu ampuller ise, ampul içindeki elektrotların yaydığı elektronların cam tüp içinde cıva atomlarıyla çarpışmasının sonrasında yayınladığı ultraviyole ışınların lambanın iç yüzeyindeki fosfor kristalleri (florışıl tozlar) tarafından görünür ışığa çevrilmesi ile çalışır.
İşte bu süreçte ortaya çıkan civa buharı ve elektromanyetik radyasyon, insan ve gıda sağlığını tehdit etmektedir..
Civanın Tehlikeleri
Enerji tasarruflu ampuller ve floresan lambalarla birlikte evlerimize ve iş yerlerimize bol miktarda civa da girdi. Enerji tasarruflu ampullerin beş miligrama kadar civa içermesine izin veriliyor. Ancak civanın zerresi bile son derece zehirli…
Civa, sahip olduğu buhar basıncı sebebiyle oda sıcaklığında uçucu hale gelir ve hemen civa buharı oluşturur. Civa buharının solunum yoluyla yahut deriden geçişi ile insan vücuduna nüfuz etmesi sonucunda merkezi sinir sistemi, akciğerler, böbrekler, deri ve üreme sistemi üzerinde olumsuz etkileri görülebilir.
Uzun süreli düşük düzeyde civaya maruz kalmak, kişiden kişiye farklı belirtiler yaratabilir. Yorgunluk, iştah kaybı, kilo kaybı, uykusuzluk, hazımsızlık, ishal, ağızda ya da boğazda yanma, ağızda pas tadı, diş etlerinde yanma ve diş eti iltihabı, asabiyet artışı, hafızada zayıflama ve adale titremeleri , bu belirtilere örnektir.
Civa öncelikle deri ve mukoza zarlarını tahriş etmekte ve bazı kişilerde deri hassasiyeti yaratabilmektedir. Bu yüzden kırılan floresan lambalara ve tasarruflu ampullere dokunmak, tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Uzmanlar tasarruflu ampul ve floresan lambaların zararlı etkilerinden korunmak için söz konusu lambalar kırıldığında veya patladığında nasıl hareket edilmesi gerektiğini şöyle özetliyor:
1. Kırıklara asla basmayın ve derhal odayı terkedin. Odayı en az 15-20 dk havalandırın. Klima çalışıyorsa kapatın.
2. Kırıkları ve yerlere saçılan civa partiküllerini temizlemek için elektrik süpürgesi kullanmayın. Saçılan civa partikülleri elektrik süpürgesi sayesinde ortama yayılabilir.
3. Plastik eldiven takın ve yerdeki cam kırıklarını süpürün ve civa partiküllerini ise paspaslayın. Topladığınız kırık parçaları bir plastik torba içine alın ve bu torbayı mümkünse evdeki normal çöp kovasına değil, belediyelerce tahsis edilen kimyasal atık konteynerine atın.
4. Kırık ampulden çıkan tozu solumayın.
5. Kırık ampul parçaları elbisenize değdiyse, o elbiseyi tekrar kullanmayın. Çünkü kumaş civa buharını emer ve sonradan tekrar ortama salar.
Tasarruflu Ampuller ve Floresan Lambalardaki Radyasyon
Floresan lambalar, en çok elektromanyetik radyasyon yayan aletler listesinde ön sıralarda yer alıyor.
Sakarya Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Çerezci, tasarruflu ampullerin yaydıkları radyasyon nedeniyle tercih edilmemesi gerektiğini söylüyor: “Cep telefonları kadar olmasa da, markası ne olursa olsun tasarruflu ampuller yerine akkorlu ampuller tercih edilmeli. En azından çocukların odasında ve uzun süreli kalınan oturma odalarında tasarruflu ampul kullanılmamalı” diye konuşan Prof. Dr. Çerezci, kamuoyundaki infialden ötürü tartışmalar baz istasyonu odaklı yapılırken, evlerin içerisinde dikkatsiz kullanım sonucu oluşan elektromanyetik dalgaların geri planda kaldığını vurguluyor: “Tasarruflu ampullere yakın duruyorsanız çok şiddetli bir radyasyonla baş başa kalırsınız. Bunun için baz istasyonunun yanına gitmeye gerek yok. Baz istasyonunu evinizin içine getirmiş oluyorsunuz.”
Düşük tavanlı evlerde tasarruflu ampul kullanımının, daha riskli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çerezci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın enerji verimliliği programı çerçevesinde tasarruflu ampul kullanımının özendirmesinin ise yanlış olduğunu savunanlardan… Prof. Dr. Çerezci, “Belki kazanç sağlanacak ama, bu iyi bir yönlendirme değil. Gelecek nesillerin sağlıklı yetişmesi için ortam hazırlamayı düşünüyoruz. Elektromanyetik kirlilik bugün için insan sağlığını tehdit eden bir risk faktörü oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü de bunun altını çiziyor” diyerek tasarruflu ampuller ve floresan lambaların olumsuz etkilerine dikkat çekiyor.
Prof.Dr. Osman Çerezci, tasarruflu ampullerin güneş ışığı gibi etki yaptığını, uzun süre maruz kalınması halinde cilt ve göz sağlığına zarar verdiğini de ilave ediyor : “Bu ampullerin insan sağlığı için oldukça zararlı elektromanyetik radyasyon yayması yanında pek farkında olunmayan önemli bir zararı da güneş ışığı etkisi yapması. Güneş gibi zararlı ultraviyole ışınlar yayan tasarruflu ampuller, cilt ve göz sağlığı için zararlı. Bu ampullerin kullanılması halk sağlığını tehdit ediyor.”
Floresan lambalar ve tasarruflu ampuller, civa buharı aracığı ile aynı zamanda UV (ultraviyole) ışın üretir. UV ışınlar fosfor kaplamayla filtrelenip görünen ışığa dönüştürülür. Ancak bu UV’nin tamamı filtrelenmez. Dolayısıyla bu lambalar UV maruziyeti yaratır.
Cilt Hastalıkları Uzmanı Mehmet Anıl tasarruflu ampullerin güneş ışığı ile benzer özellikler taşıması sebebiyle, uzun süre bu ışığa maruz kalmayı doğru bulmadıklarını ifade ediyor. Zararlı ışınların özellikle hassas cilt ve cilt rahatsızlığı olan kişilerde cilt problemlerini artırdığını dile getiren Anıl, özellikle kalitesiz ampullerden kaçınılması gerektiğini söylüyor..
Akkor ampullerin yasaklanmasının ardından tasarruflu ampuller ve floresan lambalarla ilgili tartışmalar Avrupa Birliği ülkelerinde de devam ediyor.
Viyana Teknik Üniversitesi Atom Enstitüsü’nden radyofizik uzmanı Georg Steinhauser, “Bir ampuldeki civa miktarı ancak ampulün kırılarak açılmasıyla tespit edilebiliyor ve bu sırada gaz şeklindeki bileşikler havaya karışıyor. Bana göre ne enerji tasarruflu ampuller için izin verilen en yüksek miktar olan beş miligram, ne de bir miligram civa bile soluduğumuz havaya karışmamalı. Bu kabul edilir bir şey değil.” diyerek, tasarruflu ampullerin kullanılmasını teşvik eden kararların yanlışlığını savunuyor.
Birçok kişi de akkor ampullerin yasaklanmasıyla ilgili düzenlenmenin endüstrinin baskısı sonucu hayata geçirildiğini düşünüyor. Bu görüşü savunanlardan biri de “Bulb Fiction” yani “Ampul Uydurmacası” adlı bir belgesel film çeviren Avusturyalı film yapımcısı Christoph Mayr. Deutsche Welle`ye konuşan Mayr, “Filmin konusu aslında ne akkor ne de enerji tasarruflu ampuller. Asıl konu işleyiş… Akkor ampul yasağı AB vatandaşlarının haklarına yapılmış benzeri görülmedik bir saldırıdır”
Tasarruflu Ampuller ve Floresan Lambalarla Gelen Çevre Kirliliği
Civa buharı içeren tasarruflu ampuller ve floresan lambalar insan sağlığını doğrudan etkilemekle kalmıyor, çevreyi de kirleterek daha olumsuz sonuçlar doğuruyor.
Tasarruflu ampullerin ve floesan lambaların, pil gibi zehirli çöplerle birlikte ayrıştırılması gerekiyor. Fakat bunların çok az bir kısmı bu şekilde ayrıştırılıyor. Geri kalansa diğer çöplerle birlikte atıldığı için çevreye büyük zarar veriyor. Dünya Sağlık Örgütü (DTO) kıstaslarına göre 1 litre suda 0,001 mg’dan fazla civa bulunması halinde bu su “kirli” sınıfına giriyor. Bu kıstasa göre, 5 mg civa içeren bir adet tasarruflu ampul, 5000 litre suyu kirletecek güce sahip…
Avrupa Birliği kimi elektrikli ve elektronik cihazlarda civa kullanımını yasakladı. Ev kullanımı için yeni üretilecek termometre ve barometrelerde de civa yok. Kimi cihazlara da kısıtlamalar getirdi. Norveç civayı tümüyle yasakladı.
Tasarruflu ampuller ayrıca tutuşmayı engelleyici ve yine çok toksik olan kimyasallar da (PBDE) içeriyor. Bazı tasarruflu ampullerin dışı nano parçacıklardan oluşan titanyum dioksitle kaplı ve bunların sağlık etkileri hakkında da tartışmalar var.
Zehirli Aydınlatmanın Alternatifi : Sağlıklı Led Aydınlatma
İnsan sağlığını ve gıda güvenliğini tehdit eden ve önemli ölçüde çevre kirliliği yaratan floresan lambalar ve tasarruflu ampullerin alternatifi olarak kullanılmaya başlanan ve elektrik enerjisini herhangi bir kimyasal kullanmadan, doğrudan ışığa çeviren led aydınlatma ürünleri insan ve gıda sağlığına zarar vermediği gibi, çevresel kirliliğe de yol açmıyor.
LED LAMBALARIN YARARLARI
İlk okulun birisine baktım lambaları hep led müdüre sordum neden led diye cevabını en iyi ben bilirdim ve müdür önceden okulda kullanılan flerasan lamba kullandıkları söyledi ve gelen faturaların aylık 1000-1500 lira geliyor dedi ve led aydınlatmaya okulun tamamına led led döşettik ve fatura 5/1 düştü yani artık 300-400 lira fatura geliyor sınıflar aydınlık verim arttı deyince acabı tüm okullarımız okullarına led ampul aydınlatma ile aydınlatsa olmazmı ülke ekonomisine ve milli eğitim bakanlığının bütçesi epey rahatlar gelin bu led aydınlatma tüm resmi kurumlarda kullanılsın 3 yıl içinde tüm resmi kurumlar tamamı led ile aydınlatılsın.
LED Teknolojisi önümüzdeki birkaç yıl içinde ampulün yerini alacak bir teknoloji haline gelecektir. Kullanıcıya sunduğu cazip avantajları, ısı yaymaması, uzun ömrü, renk seçenekleri, gerçek ışık olması ve kullanım alanlarının çeşitliliği sebebiyle bu teknoloji herkes tarafından kullanılabilir hale gelmiştir. LED Aydınlatma elemanlarının küçük modüller halinde kullanılabilmesinden dolayı, mimari projelerin çok ince detaylarını ortaya çıkarabilen bir yapıları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, gerçek renk verimlerinden dolayı amaca uygun hizmet edebilmektedirler. Ayrıca kendi başlarına da dekoratif bir unsurdurlar.
Peki LED’leri bu kadar üstün kılan ne? Bütün bu övgü neden?
Çevreye Dost
Ekonomi
Geliştirilmiş Emniyet ve Güvenlik.
LED’lerle bağdaşan düşük ısı ve düşük voltajlar LED’leri daha da güvenli bir ışık kaynağı haline getirmektedir. LED’lerin düşük voltajla çalışması birçok riski direkt olarak ortadan kaldırır.
Tasarım Esnekliği.
LEDler yeni tasarım çözümleri yaratmak üzere sınırsız sayıdaki biçimlerde düzenlenebilmektedir. Işığın çizgi, nokta, alan ve kıvrımsal efektlerinin hepsini elde etmek mümkün olmaktadır. Ayrıca, LED’ler renkte, renk sıcaklığında ve de ışık kalitesinde ince değişiklikler yapmak amacıyla kolayca kontrol edilip programlanabilmektedirler. Uzun süreli dayanıklılık ve küçük boyutuyla bütünleşen güvenilir LED’lerin, tabiatı, hemen hemen her obje yapısına uyum sağlamalarına olanak vermektedir. Tırabzanları LED’le aydınlatılmış bir merdiven veya mobilyasıyla aydınlatılan bir oda düşünün. LED’ler sayesinde her şey ışık kaynağı haline gelebilmekle birlikte tasarımcılarla mimarlara yeni çok yönlülüğün aydınlatma aracını sunmaktadırlar.
LEDler yeni tasarım çözümleri yaratmak üzere sınırsız sayıdaki biçimlerde düzenlenebilmektedir. Işığın çizgi, nokta, alan ve kıvrımsal efektlerinin hepsini elde etmek mümkün olmaktadır. Ayrıca, LED’ler renkte, renk sıcaklığında ve de ışık kalitesinde ince değişiklikler yapmak amacıyla kolayca kontrol edilip programlanabilmektedirler. Uzun süreli dayanıklılık ve küçük boyutuyla bütünleşen güvenilir LED’lerin, tabiatı, hemen hemen her obje yapısına uyum sağlamalarına olanak vermektedir. Tırabzanları LED’le aydınlatılmış bir merdiven veya mobilyasıyla aydınlatılan bir oda düşünün. LED’ler sayesinde her şey ışık kaynağı haline gelebilmekle birlikte tasarımcılarla mimarlara yeni çok yönlülüğün aydınlatma aracını sunmaktadırlar.
Uzun Ömür.
Beklenen 50,000’den 100,000 saate kadar (sürekli kullanımda yaklaşık olarak 6’dan 11 yıla kadar) bir ömürle LED’ler sıradan bir elektrik ampulüne göre yaklaşık 50’den 100 kata kadar daha uzun bir süre dayanmaktadırlar. Muhalif koşullarda bile LED’in tipik kullanım ömrü binlerce saatten daha onlarcasını kapsayabilmektedir; ampul filamanların çoğu yalnızca çifter binlerce saatin ardından kullanılmaz hale gelmektedir ve kompakt flüoresan lambalar bile LED’lerin kullanım ömrünün yanına bile yaklaşamamaktadır. Üstelik, LED’ler birden sönmezler – değişimleri planlamaya yönelik büyük bir imkan sunarak yavaş yavaş zayıflamaya başlamaktadırlar. Kullanım ömrünün sonunda bile LED ışık vermeye devam etmektedir.
Renk Zinciri.
LED, kullanıcılarına geniş çerçevedeki seçeneklerini sunarak milyonlarca renk yaratmak üzere karıştırılabilen yüksek saflıkta renklendirilmiş bir ışık üretmektedir. Tek renkler, genel olarak, mavi, yeşil, pembe, sarı (amber), kırmızı, gün ışığı ve beyaz renklerini içermektedir.
Küçük Boyut.
Bakım Azlığı.
LED’ler, kurulum için zorunlu olarak bir teknisyene ihtiyaç duymamaktadırlar. Nadiren değiştirilirler.
Dayanıklılık ve Güvenilirlik.
Normal bir ampuldeki filaman ani bir darbeyle ya da “yumuşak” bir düşüşle bile rahatlıkla kırılabilen çok kırılgan bir objedir. LED ise kırılmaya karşı son derece yüksek dirençlidir. LED ışık kaynaklarında kırılmaya müsait cam ya da filaman bulunmamaktadır. LED’ler inanılmaz derecede kuvvetlidirler, darbe, sarsıntı, mekanik ve termal basınç’a karşı çok dirençlidirler. Çeşitli tekniklerle tamamen su geçirmez hale sokularak, aşırı soğuk ya da yüksek nemli ortamlarda rahatça kullanılabilmektedirler. Bu nedenle de her türlü taşıt araçları için de tercih edilmektedirler.
Yorumlar
Yorum Gönder