CEP TELEFONUNUN SAĞLIĞA ZARARLARI
Amerika Çevre Sağlığı Örgütü (Environmental Health Trust) Kurucu Başkanı ABD’li doktor Devra Davis, vücut ve beynin her an cep telefonlarının yaydığı mikrodalga radyasyonun yarısını emdiğini belirterek, "Cep telefonu ile konuştuğumuz zamanlarda, mikrodalga radyasyon nedeni ile beyin hücrelerimizin bir kısmı ölmeye başlıyor" dedi.
İstanbul Kadir Has Üniversitesinde gerçekleştirilen "Cep telefonunun sağlığa zararları" konulu konferansa ilişkin yapılan açıklamaya göre, konferans Türkiye, Fransa, Yunanistan, İtalya, İsrail ve Amerika’daki araştırma merkezlerinden gelen uzmanların katılımıyla gerçekleştirildi.
Konferansta konuşan Davis, bugün dünyada cep telefonları tarafından üretilen mikrodalga radyasyon seviyesinin spermlere zarar verdiğine dikkati çekerek, "Günde yaklaşık 2 saat cep telefonu kullanan erkeklerin sperm sayısı normal erkeklere nazaran yüzde 30 düşürüyor. Günde 4 saatten daha uzun süre cep telefonu kullanımı ise sperm sayısını yüzde 40 oranında azaltıyor. Dolayısıyla bu kişilerin çocuk sahibi olma ihtimalleri azalıyor. Ayrıca hamilelik sırasında bebeklerin DNA ve hafızalarını olumsuz etkiliyor" dedi.
Titreşimli dijital cep telefonu sinyallerinin de bağışıklık sistemini onaran insan kan hücrelerine, saç köklerine ve lenfositlere zarar verdiğini ve tahrip ettiğini vurgulayana Davis, cep telefonunun kulakta veya kulağa yakın mesafede 50 dakikadan fazla tutulmasıyla sağlıklı bir bireyin beyninde değişikliklere yol açtığına dikkat çekerek, "Vücut ve beyin her an cep telefonlarının yaydığı mikrodalga radyasyonun yarısını emiyor. Telefon ile konuştuğumuz zamanlarda mikrodalga radyasyon nedeni ile beyin hücrelerimizin bir kısmı ölmeye başlıyor" diye konuştu.
Konferansta konuşan Prof. Dr. Lloyd Morgan ise da telefonlarının baz istasyonları tarafından üretilen mikrodalga radyasyon seviyesinin, mikrodalga fırın içerisinde olduğu kadar büyük olduğuna dikkat çekerek, "İnsanların bu kadar yakınında olmaları yasaklanmalıdır. Türkiye, aktif olan baz istasyonların yerleşim yerlerine kurulmasını yasaklayan düzenlemeler yapmalıdır" dedi.
Gazi Üniversitesi Biyofizik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nesrin Seyhan da Türkiye’nin baz istasyonu yerleştirme konusunda özel bir dikkat harcaması ve insanların onlarla direkt temas kurmalarını engellemek için girişimlerde bulunulması gerektiğinin altını çizdi.
Toplantıda açıklanan Atina Üniversitesi Hücre biyolojisi ve Biyofizik Bölümü "Elektromanyetik Biyoloji Araştırma Takımı" çalışmasında ise cep telefonlarının özellikle hafızaya zarar verdiği, nörolojik proteinleri ve beyin metabolizma proteinlerinin etkisini değiştirdiği ve DNA tahribatına neden olduğu bilgileri yer aldı.
-ALINABİLECEK ÖNLEMLER-
Açıklamaya göre, Amerika Çevre Sağlığı Örgütü Kurucu Başkanı Devra Davis’in "Cepteki Tehlike" kitabında, cep telefonlarının zararlarından korunmak için alınabilecek en etkili bazı önlemleri şöyle sıraladı:
Açıklamaya göre, Amerika Çevre Sağlığı Örgütü Kurucu Başkanı Devra Davis’in "Cepteki Tehlike" kitabında, cep telefonlarının zararlarından korunmak için alınabilecek en etkili bazı önlemleri şöyle sıraladı:
- Cep telefonunuzu hiçbir zaman direkt olarak başınıza veya vücudunuza tutmayın.
- Cep telefonu ile konuşurken diafon, kulaklık, hands-free cihazları veya tüplü kulaklık kullanın.
- Mümkün oldukça sabit telefonları kullanmaya çalışın.
- Cep telefonunuz açıkken vücudunuza yakın bir yerde taşımayın. Örneğin cep telefonunuzu cebinizde veya göğüsünüzde taşımayın. Cep telefonunuz açıkken, kullanmıyor olsanız bile radyasyon yaymaya devam eder.
- Cep telefonunuzun sinyal seviyesi düşükken veya cep telefonunuz çekmediğinde daha güçlü çalışır ve daha çok radyasyon yayar.
- Cep telefonlarını çocuklardan uzak tutun.
- Çocuklar yetişkinlerden en az 2 kat daha fazla mikrodalga radyasyon emerler. Hamileler cep telefonlarını karınlarından kesinlikle uzak tutmalıdır.
- Uyurken cep telefonunuzu yakınınızda bulundurmayın. Siz uyursunuz, ancak cep telefonunuz uyumaz. Cep telefonunuz açık olduğu müddetçe radyasyon yaymaya devam eder. Cep telefonunuzu yastığınızın altına, yatağınızın yanındaki komodine
veya uyumakta olan birinin yakınına koymayın."
CEP TELEFONU BEYNİN FALİYETLERİNİ YAVAŞLATIYOR
Öncelikle, akıllı telefonların beyin fonksiyonlarını olumsuz etkilediği ve beyni tembelleştirdiği bir gerçek. Mesela aracımızla bir adrese gitmemiz gerekiyor, hemen navigasyon programını açıp kendimizi ona emanet ediyoruz. Halbuki gideceğimiz adresi kolaylıkla yön levhalarından ve sezgilerimizi kullanarak da bulabiliriz. Burada navigasyon sistemini kullanarak beynimizi yön ve adres bulma egzersizinden mahrum ediyoruz. Bir süre sonra ise gayet iyi bildiğimiz adreslere bile navigasyon kullanarak gitmeye çaba gösteriyoruz. Üstelik tam dikkatimiz yolda olmadığı için kaza yapma riski de yükselmektedir.
Giderek asosyalleşiyoruz
Akıllı telefonların en olumsuz yönlerinden biri de, sosyal bir varlık olan insanı, giderek asosyalleşme sürecine götürmesidir. Siz de birçok defa bir kenarda yalnız başına sürekli cep telefonuyla uğraşan etrafıyla ilgisiz insanlara tanık olmuşunuzdur. Hatta bir ortamda birlikte oturan arkadaşların, birbirleriyle sohbet yerine sürekli cep telefonları ile uğraştıklarını, oyun oynadıklarını ya da mesajlaştıklarını görmüşsünüzdür.
Maalesef insanımız, nerdeyse birer telefon ve mesaj bağımlısı durumuna gelmiş durumdadır. Sürekli olarak bir yerlere mesaj göndermek, her an telefona bakmak, evde, arabada, dost arkadaş meclislerinde hatta iş yerinde devamlı olarak cep telefonları ile meşgul olmak, sosyal medyayı günün belirli saatlerinde bilgisayardan takip etmek yerine cep telefonlarıyla izlemek adet haline geldi. Günümüz insanı artık bir ''mesaj bağımlısı'' haline gelmiştir.
Sanırım önümüzdeki günlerde, alkol bağımlılığı, madde bağımlılığı ya da bilgisayar bağımlılığı gibi mesaj veya sosyal medya bağımlılığını da konuşmaya başlayacağız.
Cep telefonlarının frekans dalgaları pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor
Üzülerek ifade edeyim ki, teknoloji, bir yandan hayatımıza rahatlık ve keyif katarken diğer taraftan sağlımızı da ciddi oranda tehdit etmektedir. Etrafımız birçok elektromanyetik dalga ile sarılmış durumdadır. Radyo ve televizyon dalgaları, wireless dalgaları en önemlisi cep telefonu frekans dalgaları ile sürekli beynimiz vurmaktadır.
Cep telefonları özellikle faaliyet durumunda iken bu dalgalar daha da yoğunlaşmaktadır. Dolayısıyla cep telefonu ile konuşurken ya da mesajlaşırken sinyaller daha kesifleşmekte haliyle beynimize verdiği zararlar da artmaktadır. Son 10-20 yıl içerinde gerek panik atak, depresyon ve okb (takıntı hastalığı) gibi psikolojik hastalıklar gerekse Alzheimer ve parkinson gibi organik beyin hastalıkları, çağımızın hiç bir döneminde olmadığı kadar anormal artışlar göstermiştir.
Cep telefonları çocukların beyin gelişimini olumsuz yönde etkiliyor
Cep telefonları çocukların beyin gelişimini olumsuz yönde etkiliyor
Yoğun cep telefonu kullanımının en azından beyin yorgunluğuna sebebiyet verdiği neredeyse kesin gibidir. Bütün bunların arka planında elektromanyetik kirliliğin olduğu kuvvetle muhtemeldir. Geçmişte ''dumansız hava sahası''nı çok konuştuk ama gelecekte ise daha çok ''dalgasız hava sahası''nı konuşacağa benzemekteyiz.
Hiç şüphesiz bu durum, bebekler ve çocuklar için daha da tehlikelidir. Çocukların beyin gelişimleri, henüz tam olmadığı için, akıllı telefonlardan çok daha fazla zarar görme ihtimali yüksektir.
Çocuklar akıllı telefonları daha ziyade oyun için kullanmakta, bu ise uzun süreler telefonla haşır neşir olmasına neden olmakta, dolayısıyla çevresi ile iletişim eksikliği bir yana agresif, yerinde duramayan, hiç bir şeyden mutlu olmayan, kolay kolay disiplinize edilmeyen bir yapıya bürünmektedirler. Üstelik sürekli akıllı telefonlarla oyun oynayan çocuklarda, ''hiperaktivite-dikkat eksikliği sendromu'' nun gelişme riski de vardır. Bu durumda, yaramaz ve yerinde duramayan, dikkatsiz, algılama ve öğrenme becerileri azalmış bir tabloya girmektedirler.
Aşırı cep telefonu kullanımı beyin tümörüne sebep olabiliyor
Cep telefonları ile beyin tümörleri arasında somut bir bağlantı kurulamamış olsa da, en azından glioma veya menengioma gibi beyin tümörlerinin gelişme ihtimalini arttırdığı yaygın bir kanaat durumunda. Nitekim ABD'nin finans kalbi olan Wall Street'de saatlerce cep telefonlarıyla konuşan borsacılarda beyin tümörleri normale göre çok daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Hatta cep telefonlarının sigara kadar zararlı olduğunu ifade eden bilim adamları bile vardır. Washington Üniversitesi biyomühendislerinden Henry Lai, cep telefonu sinyallerinin, DNA sarmalındaki fizyolojik yapıyı bozduğunu ve kopmalara neden olduğunu ifade etmektedir. Uluslararası Kanser Araştırmaları Enstitüsünün 2008'de yayınladığı raporda; 10 yıl ya da daha üzeri cep telefonu kullanan kişilerde %40 daha fazla beyin tümörü tespit edildiği bildirilmektedir. 2009 da İsveç'te yapılan başka bir araştırma da ise beyin kanser oluşumunu 5 kat arttırdığı iddia edilmektedir. Diğer taraftan özellikle insan popülasyonun fazla olduğu yerlerde havada oluşan sinyal kirliliğinin oluşturduğu elektromanyetik tehlikenin de henüz farkında değiliz ve bunun uzun süreçte ne gibi zararlar verdiği konusunda net bir bilgimiz olmasa da bir çok beyin hastalığını tetiklediği kuvvetle olasıdır.
Olası tehlikelere ve risklere rağmen bugün artık yediden yetmişe herkesin cep telefonu kullandığı ve cep telefonu olmadan kendini çıplak hissettiği malum. Bu durumda muhtemel risklerden korunmak için bazı önlemler almamız yerinde olacaktır kanaatindeyim.
-Cep telefonları kulağa götürülerek değil kulaklıkla, eğer bu mümkün olmazsa hoparlör açılarak uzaktan görüşme yapılmalıdır.
-Cep telefonları, özellikle ilk arama yaparken en yoğun radyasyon yaymaktadır. Birini aradığınızda iletişim sağlanmadan kulağınıza götürmeyiniz.
-Cep telefonlarını belinizde ya da cebinizde değil, çantanızda taşıyınız ve bedeninizden uzak tutunuz.
-Cep telefonlarını ve diğer elektronik cihazları, yatak odanızda bulundurmayınız.
-Cep telefonu görüşmeleriniz günde yarım saati aşmamalıdır. Mümkünse kablolu telefonları tercih ediniz.
-Sinema, tiyatro veya konferans gibi topluluklarda tamamen kapatınız. Çünkü sessize alsanız bile mekandaki çok sayıda cep telefonunun sinyal alışverişi nedeniyle risk oluşturacaktır.
-Eğer kulaklık kullanamıyorsanız cep telefonunu sürekli aynı kulakta tutmayınız. Görüşme yaparken sürekli bir kulağınızdan öbürüne değiştiriniz.
Sonuç itibariyle teknolojiye hakim olmalı ama esir olmamalıdır. Her şeyi dozunda ve dozajında yapmalı, önceliği aile ve sosyal çevremize vermeliyiz. Beyin sağlığımız için mümkün mertebe elektronik ortamlardan uzak durulmalı, wireless kolaylığı yerine kablolu internet ve ev telefonları kullanmalıyız. Cep telefonlarını sohbet ve oyun aracı olarak değil iletişim vasıtası mantığıyla kısa süreler için kullanmalıyız.
-Cep telefonları kulağa götürülerek değil kulaklıkla, eğer bu mümkün olmazsa hoparlör açılarak uzaktan görüşme yapılmalıdır.
-Cep telefonları, özellikle ilk arama yaparken en yoğun radyasyon yaymaktadır. Birini aradığınızda iletişim sağlanmadan kulağınıza götürmeyiniz.
-Cep telefonlarını belinizde ya da cebinizde değil, çantanızda taşıyınız ve bedeninizden uzak tutunuz.
-Cep telefonlarını ve diğer elektronik cihazları, yatak odanızda bulundurmayınız.
-Cep telefonu görüşmeleriniz günde yarım saati aşmamalıdır. Mümkünse kablolu telefonları tercih ediniz.
-Sinema, tiyatro veya konferans gibi topluluklarda tamamen kapatınız. Çünkü sessize alsanız bile mekandaki çok sayıda cep telefonunun sinyal alışverişi nedeniyle risk oluşturacaktır.
-Eğer kulaklık kullanamıyorsanız cep telefonunu sürekli aynı kulakta tutmayınız. Görüşme yaparken sürekli bir kulağınızdan öbürüne değiştiriniz.
Sonuç itibariyle teknolojiye hakim olmalı ama esir olmamalıdır. Her şeyi dozunda ve dozajında yapmalı, önceliği aile ve sosyal çevremize vermeliyiz. Beyin sağlığımız için mümkün mertebe elektronik ortamlardan uzak durulmalı, wireless kolaylığı yerine kablolu internet ve ev telefonları kullanmalıyız. Cep telefonlarını sohbet ve oyun aracı olarak değil iletişim vasıtası mantığıyla kısa süreler için kullanmalıyız.
ÖNLEMLER NELER YAPABİLİRİZ
1-Cep telefonlarını yatak odamıza koymayalım.
2-Cep telefonlarımızı çocuklarımıza oyun oynasın diye vermiyelim.
3-Cep telefonlarını yatarken şarja takmayalım.
4-Telefonlarımızı yastıklarımızın altına baş ucumuza koymayalım.
5-Telefonlarımız ile duşa girmeyelim.
6-Özel bilgilerimizi cep telefonumuzda saklamayalım.
7-Telefonlarımız ile uzun uzun konuşmayalım.
8-Cep telefonlarımızı kalbimizin üzerine koymayalım.
9-Sar değeri düşük telefon kullanalım.
10-Aşırı cep telefon kullanımı ileride kısırlığa yol açacak düşük bebek yapmalara neden olacak ileride iklimlerin dengesini bozarak bazı özel yazılımlı telefonlar ülkelerde yağmur yağmamasına neden olacak ekilen ürünler çıkmayacak telefonlara bağlı hastalıklar baş gösterecek gelin yol yakın iken bunların önlemini şimdiden alalım üniversitelerin bölümleri telefonların zararlarını en aza indirmek için çalışmalar başlatsın ileride eyvah dememek için okullarda telefon kullanan sınıflar ile kullanılmayan sınıflar arasındaki başarıya baksınlar aşırı telefona bağlı olarak sabah uyanınca bunlar telefon tablet dizüstü bilgisayar televizyon yani WİFİ ile çalışan internete uzaktan ulaşım ile ulaşılan evlerdeki çocuklarda derse odaklanamama sınıfta arkadaşlarına karşı derslere karşı ilgisiz olmaları olarak görülecek geceleri uyuyamama sabah aşırı baş göz kas ağrıları kalpte beyinde aşırı stres olarak bize geri dönecek ülkemizdeki sosyal medya kullanımı aşırı bilgisayar kullanımına bağlı olarak işlenen suçlarda aşırı bir artış var hastaneler bir anket yapsın kablosuz modem olan evlerde aşırı stres aşırı baş kas vs hastalıkların iştahsızlığın mide ağrılarının olduğu görülecektir ileride bazı ülkelerin geliştirdiği bir yazılım ile yapay depremler yaratılacak bunlar cep telefonlarına gönderilen bir sinyal ile olacak belki bunları okuyanlar bunlar deli saçması diyecek ama şunu iyi biliyorum 10-25 yıl sonra neredeyse sınıflarda gözlüksüz kişi görmek imkansız olacak ders saatleri minimuma düşecek eskiden yani 70-80 yıllarda ders saatleri 50 dakika idi şimdi ise ders saatleri 40 dakika gençlerimizin artık aklı fikri artık sosyal medyada 10 yıla kadar alın teri ile tıp fakultesini kazanan öğrenci çok çok azalacak bunun için acilen 18 yaşından küçükler telefon kullanmasın okullarda cep telefonu yasaklansın hele hele bebeklere küçük çocuklara oyun oynasın diye tablet cep telefonu veren ailelere yaptırım uygulansın
Yorumlar
Yorum Gönder